DÜŞMANIN BİLE TAKDİR ETTİĞİ BİR ADAM OLMAK

DÜŞMANIN BİLE TAKDİR ETTİĞİ BİR ADAM OLMAK

DÜŞMANIN BİLE TAKDİR ETTİĞİ BİR ADAM OLMAK

---Halide Edip Adıvar birinci dünya savaşında Suriye'de bulunurken Miralay Fuad Bey, ona Cemal Paşa'nın 40 tane Arap milliyetçisini astığını anlatır ve birisinin onu çok etkilediğini söyler. Der ki:
---Ben Beyrut'a hükümlerin icra edileceği gün geldim. Hükümet konağı karşısında birkaç tanesinin asılmış olduğunu gördüm. Diğerleri gelirken aralarında vaktiyle ihtiyat zabitliği yapmış başı kalpaklı biri vardı. Çok sakindi, sehpaların karşısındaki tahta sıralardan birine oturdu, sırası gelinceye kadar sigara içti. Sonra sehpasını kendi seçti, ipi boynuna kendi geçirdi, son sözü "Araplar için ölüyorum" oldu.
---Halide Edip diyor ki, bu bana o kadar derin bir tesir yaptı ki ismini bile Fuad Bey'den sormadım. Fakat ondan sonra ne zaman hükümet konağının önünden geçsem durur, onun ruhunu selamlardım. Ve onun ruhuna o kadar kendimi aşina hissettim ki bu diyarda olduğum müddetçe Arap çocukları için elimden gelen her şeyi yapmaya ahdettiğimi bu ruha söyledim"
--Yiğitlik, cesaret ve metanet ve gözünü kırpmadan ölüme meydan okuma düşmanın bile takdirini hatta hayranlığını kazanır. Bu anda duygular insana hakim olur, akıl ve mantık gider.
---İhsan Sabri Çağlayangil. Seyid Rıza'nın idam edilişinde hazır bulunmuş ve onun ölüme karşı gösterdiği pervasızlığının altında kendinden utanç duymuştur. Sert adımlarla diyor bu yaşlı adam kürsüye çıktı ve hepimize meydan okudu.
---Samet Ağaoğlu'nun siyasi hatıralarının tamamını okudum. Mahkeme divanının konuşmasını kesmeden dinlediği ve saygı gösterdiği kişilerin başında Celal Bayar gelir diyor. Ve o diyor hala bir reisicumhurmuş gibi davranıyor, ağırlığını herkese hissettiriyordu.
---Fatin Rüştü Zorlu idam edilirken hoca efendinin dili tutulmuş, telkinatı okuyamamış. Fatin Rüştü onu düzeltmiş. Ve cellat korku ile sehpayı düzeltirken ne korkuyorsun demiş, idam edilecek benim sen değilsin. Yassı Ada Kumandanı'na bunu anneme anlatın demiş.

GÜNDEM

DÜNYA