Sultanbeyli, İstanbul’un tarih boyunca stratejik olarak büyük önem taşıyan giriş kapısı olarak bilinir. Yaklaşık sekiz yüz yıl önce fethedilen bu topraklar, hem tarihi hem de coğrafi konumuyla İstanbul’un kapısı niteliğinde, medeniyetlerin buluşma noktası olmuştur. Ancak bu stratejik önemine rağmen, Sultanbeyli'nin şehirleşme yolculuğu son otuz yılda oldukça yavaş ilerledi.
Sultanbeyli’nin şehirleşme sürecindeki bu durgunluğu kırmak ve ilçeye hak ettiği dinamizmi kazandırmak için yeni bir vizyon ve liderlik gerekiyordu. Bu noktada, Ali Tombaş’ın belediye başkanlığı görevi üstlenmesiyle birlikte, Sultanbeyli’de büyük bir değişim ve dönüşüm süreci başladı. Onun liderliğinde, uzun yıllardır hayata geçirilemeyen projelerden biri olan Memleket Günleri, Ali Tombaş’ın göreve gelmesinden sadece altı ay sonra Sultanbeyli'de büyük bir coşkuyla gerçekleşti.
Memleket Günleri’nin önemi, sadece Sultanbeyli’nin sosyal ve kültürel yapısını zenginleştirmekle kalmadı; aynı zamanda ilçede yaşayan her kesimden insanın bir araya gelip birlik ve beraberlik duygusunu güçlendirdi. Ali Tombaş, bu etkinlikle Sultanbeyli’de yaşayan farklı sivil toplum kuruluşlarını bir araya getirerek ilçeye bir dinamizm kazandırdı ve kültürel çeşitliliğin kaynaşmasına zemin hazırladı. Bu başarı, ilçede farklı yörelerden gelen vatandaşların birbirleriyle kaynaşmasını sağlarken, Sultanbeyli'yi adeta "Küçük Anadolu" olarak yeniden tanımladı.
Ali Tombaş’ın liderliği, sadece Sultanbeyli için değil, aynı zamanda Türkiye’ye ve Anadolu’ya çevirme hızında önemli bir rol oynadı. Onun öncülüğünde, yerel projelerin ulusal birer örneğe dönüşmesi sağlandı. Bu, Sultanbeyli'nin yalnızca bir ilçe olarak değil, Türkiye’nin kültürel ve sosyal dinamiklerini yansıtan bir merkez haline gelmesini mümkün kıldı.
Elbette, Ali Tombaş’ın belediye başkanlığına aday olduğu dönemde, hem kendi partisinden hem de muhalefetten gelen birçok kişi, onun bu görev için yetersiz olduğunu iddia etmişti. Hatta bazıları, onun geçmişteki mesleği olan dondurmacılığı üzerinden alaycı eleştiriler yaparak, belediye başkanı olamayacağını savunuyordu. Ancak Ali Tombaş, göreve geldikten sonraki altı ay içinde gerçekleştirdiği projelerle bu eleştirilerin ne kadar yersiz olduğunu kanıtladı. Memleket Günleri gibi etkinlikler, onun liderliğinde Sultanbeyli'de birlik ve beraberliğin önemini gösterdi ve bu ilçenin gelecekte çok daha hızlı bir gelişim göstereceğinin işaretlerini verdi.
Bu noktada küçük bir not düşmek gerekir: Ali Tombaş'ın başarısı karşısında, Sultanbeyli Ana Muhalefet Partisi İlçe Başkanı'nın, bu başarıyı gölgede bırakacak bir eleştiri getiremediğini ve sonunda sadece onun yanında fotoğraf çektirerek gölgesinde kaldığını görmek de ayrı bir ironi oluşturuyor. Bu durum, Ali Tombaş’ın başarısının büyüklüğünü ve eleştirmenlerinin dahi yanında durmak zorunda kalışını net bir şekilde gözler önüne seriyor.
Sonuç olarak, Sultanbeyli’nin İstanbul’un giriş kapısı olma özelliğiyle, Ali Tombaş gibi bir liderin önderliğinde kültürel ve sosyal alanda yeni bir döneme girdiği açıkça görülüyor. Onun Memleket Günleri’ni hayata geçirmesiyle birlikte Sultanbeyli’de oluşan bu dinamizmin, ilçeyi daha ileriye taşıyacak bir sürecin başlangıcı olduğu kanaatindeyiz. Yıllar sonra dönüp baktığımızda, bu günlerin Ali Tombaş’ın Sultanbeyli’ye kazandırdığı büyük başarılardan sadece biri olduğunu daha net göreceğiz...!
SON YAZILAR